“Confessions on a Dance Floor, aslından müzikal bir film olarak ortaya çıkmış. Big Blue, Nikita ve Fifth Element’la tanınan Fransız yönetmen Luc Besson bir senaryo üzerinde çalışıyormuş; ölüm döşeğinde, yaşadığı hayatı hatırlamaya çalışan, ama yaşlılıktan aslında yaşamadığı şeyleri hatırlayan bir kadın hakkında. Filmde oynaması ve müziğini hazırlaması düşünülen Madonna, Stuart Price, Pat Leonard ve Mirwais ile geçtiğimiz yüzyılın popüler parçalar üzerinde çalışmaya başlamış. ‘20’li yıllar, 40 ‘lı yıllardan big-band türü şeyler, 60’lardan Joni Mitchell ve Joan Baez tarzında folk müziği, punk ve şu anın müzikleri üzerine bir şeyler yazmam gerekiyordu, ‘Hung Up’ bu çalışmalardan doğdu,’ diye açıklıyor. ‘Kendi araştırma yöntemimi oluşturdum, tonlarca referansım vardı. Ama sonunda 300 sayfalık senaryoyu elime aldığımda mutlu olamadım. Olmak istediğim şey değildi. Değildi işte.’
Sesindeki düş kırıklığı hala hissediliyor. Birçok başarılı insan gibi, Madonna’da kolay pes eden biri değil. Onu sırtından atan ata tekrar binmeyebilir ama farklı bir ata kesinlikle binecekti. (O sabah, etrafındakilerin karşı çıkışlarına rağmen yaptığı şey tam olarak buydu, kazadan sonra ilk kez ata binmeye gitti.) Bu yüzden senaryoyu beğenmemiş olsa bile, yazdığı materyali terk etmeyi reddetti. ‘O kadar çalışmadan sonra yıkılmıştım ama ‘Hung Up’ parçasına bayıldım. O yüzden şöyle düşündüm: Bu yönde gitmeye devam edelim ve ne olacağına bakalım.’”
Sesindeki düş kırıklığı hala hissediliyor. Birçok başarılı insan gibi, Madonna’da kolay pes eden biri değil. Onu sırtından atan ata tekrar binmeyebilir ama farklı bir ata kesinlikle binecekti. (O sabah, etrafındakilerin karşı çıkışlarına rağmen yaptığı şey tam olarak buydu, kazadan sonra ilk kez ata binmeye gitti.) Bu yüzden senaryoyu beğenmemiş olsa bile, yazdığı materyali terk etmeyi reddetti. ‘O kadar çalışmadan sonra yıkılmıştım ama ‘Hung Up’ parçasına bayıldım. O yüzden şöyle düşündüm: Bu yönde gitmeye devam edelim ve ne olacağına bakalım.’”
(Rolling Stone, Haziran 2006 tarihli röportajdan)