Us Weekly’den Yeni Madonna Röportajı

Us Weekly: ”İsyankar kalp (rebel heart)” ruhuyla en ”isyankar” anın neydi?

Madonna: En asi hissettiğim an, (2012 MDNA Tour’da) bana Rusya St. Petersburg’da gay olduğu belli olan seyircilerimin tutuklanacağı söylendiğinde hükümet aleyhine konuştuğum andı. 87 kişi tutuklanmıştı ve 1 milyon dolarlık bir ceza almıştım.  Davayı düşürmüşlerdi. Pussy Riot’ı savunduğum zamanlar da aynı şeyler olmuştu fakat kendimi isyankar hissettiğim çok fazla an oldu. (1990’da Blond Ambition Tour’da) Toronto’da mastürbasyon taklidi yaparsam beni tutuklayacaklarını söylemişlerdi. Ben de ”S***! Ne olursa olsun yapacağım. Tutuklayın o zaman” demiştim. Sonuç olarak tutuklamadılar. Buna benzer daha birçok şey oldu. Sonra Vatikan’da beni….biliyorsunuz, neyse! Sonu gelmiyor.

Us Weekly: ”Unapologetic Bitch” parçasını çok sevdim. Peki aralarındaki en büyük unapologetic bitch (özür dilemeyene s*rtük) kim?

Madonna: Benim dışımdaki en büyük unapologetic bitch Kanye West.

Us Weekly: Peki özür dilemek istediğin herhangi biri var mı?

Madonna: Eğer özür dileyeceğim biri olsaydı bu…. hiçkimse olurdu. Ben özür dilemeyen s*rtüğüm!

Us Weekly: Arkanda iki evlilik ve bir takım gündem getiren ilişkiler bırakan biri olarak ilişkiler üzerine verebileceğin en iyi tavsiye nedir?

Madonna: Verebileceğim en iyi tavsiye, onu yanında götüremeyeceğindir.

Us Weekly: Birçok klasiğin ve hit şarkın var. Peki hangi diğer sanatçıların şarkısı seni imrendiriyor?

Madonna: Keşke James Blake’in ”Retrograde”ini ben yazmış ve kaydetmiş olsaydım. Onu çok seviyorum.

Us Weekly: En çok şikayet ettiğin şey nedir?

Madonna: Bir yere gittiğimde oradaki insanların birbiriyle konuşmak yerine telefonlarıyla ilgilenmesine katlanamıyorum.

Us Weekly: En sevdiğin egzersiz?

Madonna: En sevdiğim egzersiz Bosu topunun üzerinde yapılan metabolik süre egzersizi.

Us Weekly: Anne olmanın sevdiğin tarafı ne?

Madonna: 4 çocuk annesi olmanın en güzel tarafı gün boyu ve haftanın her günü onlardan öğrendiğim hayat derslerinin olması.

Us Weekly: Şöhretin getirdiği en büyük yükseliş ve çöküşler neler?

Madonna: Ünlü olmanın en güzel tarafı, söyleyecek önemli birşeyim olduğunda bunu dinleyen insanların olması. En az sevdiğim tarafı ise yaptığım ve söylediğim herşeyin en ince detayına kadar irdelenmesi.

Us Weekly: Şu ana kadarki en sevdiğin kitap hangisi?

Madonna: Bağımlı olduğum çok fazla kitap var ve hepsinin ismini vermem mümkün değil ancak Jennate Walls’un ”Camdan Kale” kitabını çok seviyorum. Çok iyi.

Us Weekly: En sevdiğin film çekimi hatırası hangisi?

Madonna: Evita’da (gerçek Eva Peron’un da durmuş olduğu) Casa Rosada balkonunda ”Don’t Cry For Me Argentina”yı söylediğim an. İnanılmazdı. Çok gerçek ve gerçeküstüydü. Garip.

US Weekly ayrıca, Madonna’nın kendi sözleriyle hakkında bilinmeyen 25 özelliğine yer verdi:

1. Tüm zamanlara ait favori Madonna şarkım doğal olarak ”Bitch, I’m Madonna”. En az sevdiğim ise ”Material Girl”. Onu asla ama asla tekrar duymak istemiyorum!

2. En sevdiğim şehir Roma. Çok güzel. Işığı beni rahatlatıyor ve sakinleştiriyor. Mimarisi muhteşem ve yiyecekleri inanılmaz. Herşeyini seviyorum.

3. Mantara katlanamıyorum. Ya da salyangoza. Iyy! Sümük gibi. Pahalı sümük.

4. En çok idolleştirdiğim isim Paul Farmer. Kendisi, 2010 yılındaki depremden önce Haiti’de sağlık sistemini yeniden inşa eden bir doktor ve aktivist. Aynı şeyi Rwanda’da da yaptı.

5. Markete en son bir sene önce gittim.

6. Michigan’da büyüdüğüm günlere dair hiçbirşeyi özlemiyorum. Hiçbirşeyi.

7. Tanışmayı en çok istediğim kişi Başkan Obama. Onunla hangi kahrolası zamanda tanışacağım? Beni Beyaz Saray’a davet etmesi gerek. Muhtemelen benim orada bulunmamın fazla şok edici olacağını düşünüyor. Ben ciddiyim. Eğer biraz daha ağır başlı olsaydım ya da Jay Z ile evli olsaydım… Hey, eğer Jay beni ikinci karısı olarak alırsa bir davet koparabilirim.

8. Beni hayatta kürklü bikini giyerken göremezsiniz.

9. En mutlu olduğum anlar çocuklarımın (Lourdes, 18, Rocco, 14, David, 9, ve Mercy, 9) doğduğu zamanlar ve evlendiğim iki an (Sean Penn ve Guy Ritchie ile).

10. Vücudumda en sevdiğim yerim gözlerim. En sevmediğim ise dansçı ayaklarım. Berbatlar.

11. Eğer banyoyu ortak kullanıyorsanız evliliklerin kalıcı olmadığını keşfettim. Bekar olmanın en iyi tarafı banyoda mahremiyet isterken kapıdan dışarı atmanız gereken biri olmaması.

12. Evlilikle ilgili en az özlediğim şey ”karı” olarak anılmak. En kötüsü bu.

13. Şişmanlatıcı yiyeceklerden en çok pizza ve patates kızartmasına boyun eğiyorum. Ya da patates cipsine. Hepsini seviyorum.

14. Ünlü delisine dönüştüğüm en son an, son turnemde Kopenhad’dayken beni Fransız aktör Alain Delon’un aramasıydı. Ona Paris’teki küçük show’um için bir rol vermeye çalışıyordum. Titriyordum çünkü onu çok seviyorum! Adamla hiçbir zaman tanışmadım, sadece filmlerden tanıyorum. Komik bir ergenlik takıntımdı o benim.

15. Gerçekten televizyon izlemiyorum. Sadece iki şey izliyorum – True Detective ve İrlanda yapımı The Fall dizisi. Ve de bunlar için utanç duymuyorum. Birçok kişi ”Jamie Dornan’lı The Fall” diyor fakat ben ”Gillian Anderson’lı The Fall” diyorum. Anderson çok iyi.

16. Hala gerçekleştirmek istediğim en büyük tutkum Drake ile çıkmak ve onu sadece öpmek.

17. Hayatımda en çok utandığım an 2015 Brit Ödüllerinde  sahnede düştüğüm- daha doğrusu iki küçük Japon kızı tarafından sahneden çekildiğim andı. Aşırı utanç vericiydi!

18. Görmüş olduğum en güzel şey kızım Lourdes’ın benim için kitara çalarak ”La Vie en Rose”u söylemesiydi.

19. Gizli güzellik ritüelim her sabah gözlerime buz koymaktır. Ice, ice baby.

20. Lafı geçmişken, eğer ıssız bir adada iki eski erkek arkadaşımdan biriyle (Vanilla Ice ya da Dennis Rodman) mahsur kalacak olsaydım Dennis’i seçerdim. Daha iyi bir espri anlayışı var onun. Ayrıca, benim çamaşırlarımı her zaman giyebilirdi.

21. İnsanlarda en nefret ettiğim şey önyargıdır. Araştırmadan, soruşturmadan veya hiçbir soru sormadan öngörüde bulunmalarıdır. Bu beni hasta ediyor. Bir de ben birşey anlatırken insanların mesaj yazmasına katlanamam. Çocuklarım bunu yapıyor! Tepem atıyor. Ben de hep telefonlarına el koyarak yaptıkları şey her ne ise onu bozuyorum.

22. En kötü randevumun hangisi olduğunu söyleyemem çünkü çok fazla kötü randevum oldu. Ben görmüş geçirmiş bir kadınım, bebeğim. Olmaması gereken birşey varsa, o da o kişinin 2 haftadan uzun süre ayrı bir yerde olmaması gerektiğidir.

23. Klostrofobim var. Küçük, kapalı alanlarda ve kalabalıkta kalmayı sevmiyorum. Beni geriyor.

24. İdeal tatilim bütün gün yatakta uzanmaktır. Birkaç saat uyumak, uyanıp eski filmler izlemek (Breathless gibi)… Yemeğimi yatakta yerim, çocuklarımı yanıma alıp benimle takılmalarını sağlarım, sonra tekrar uykuya dalarım. Asla yatak odamdan ayrılmam.

25. Michael Jackson ile yaşadığım en güzel hatıra onun gardını düşürmesini sağlamaktı. Çok utangaçtı. Bunu en iyi başardığım zaman onu Beverly Hills’teki Ivy’de sarhoş ettikten sonrasıydı. Mercedes’imi sürüyordum ve onunla güneş gözlüklerini pencereden atması için iddialaşmıştım. Gülmekten karnımıza ağrılar girmişti.

Nil Aycan hakkında 303 makale
14.09.1989

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın